Fillerin gölgesinde vurulan hastane

1882 yılında Anglikan Kilisesi tarafından açılan Ehli Baptist / Ehl-i Arab Hastanesi, Kudüs'teki piskoposluğa bağlı. Piskopos Hosam Naoum, İsrail hükümetine saldırıları durdurması için çağrıda bulundu, kendi cemaatini ise dua ederek, oruç tutmaya davet etti.

Hastanede 500 civarında çocuk ve kadının öldüğü tahmin ediliyor. Böyle bir saldırının hangi uçaktan yapıldığı belli. İsrail makamlarının önce itiraf edip sonra inkar ettikleri bu saldırıya dair, bazı ülkelerin elinde uydu görüntüleri mevcut ki yapılan açıklamalar bunu teyit ediyor.

3. Dünya Savaşı'nın bir hibrit savaş olduğunu ve çoktan başladığını bu köşede aylar önce yazmıştık. Ukrayna, Asya-Pasifik, Doğu Akdeniz, Kafkasya-Hazar ve Balkanlar'da mücadele söz konusu. Enerji yolları, ticaret limanları, buzulların eridiği Kuzey Denizi...

Ukrayna üzerinden Rusya'yı yorgun savaşçı haline getiren ABD, istediği sonucu alamadı. Ukrayna-Rusya savaşının uzaması ve ortaya çıkan ağır fatura Biden iktidarını sıkıntıya soktu.

Hamas tarafından İsrail'e yapılan saldırı ABD'de yapılacak seçimlere doğru Demokratları ve Biden'ı da toparlayabilir. ABD siyasetinde İsrail lobisinin etkisini herkes bilir. Washington'da Müslüman ve Hasidik Yahudileri ne kadar protesto ederse etsin politikacılar için ABD kongresine giden yolda İsrail lobisi çok etkili.

Görünüyor ki İsrail'in hedefinde Golan Tepeleri'ni genişletmek ve su havzalarının tamamını kontrol etmek var. Suriye'yi bombalayan İsrail'e hiçbir tepki vermeyen Şam yönetimi Hamas'la ilişkilendirilmek istemiyor. Bölgedeki İran milisleri de sessiz ve tepkisiz. Suriye hava savunma sisteminin çok uzun zamandır çalışmaması, hava savunma sisteminin Rusya'nın kontrolünde olması da ayrıca dikkatimizi çekiyor.

İsrail iç siyasetinde Netanyahu aşırı şiddet uygulayarak kısa vadede ömrünü uzatabilir ancak önümüzdeki dönemde sivillere yönelik tutumun bedelini siyasetten uzaklaştırılarak ve yargılanarak ödeyebilir.

Fillerin birbirinin ayağına doğrudan basmadığı ancak çimenlerin yok olduğu zamanlardayız.

Tanık olduğumuz acılar ne yazık ki küresel kavganın aktörleri için hiçbir şey ifade etmiyor.

Tek kutuplu dünya söylemine karşı çıkan ülkelerin Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ve BRICS gibi girişimlerine karşı ABD'nin İsrail üzerinden mesaj verdiğini görüyoruz. Bir yandan Tel Aviv'deki Çin etkisi kırılıyor bir yandan da Körfez ülkelerindeki Yükselen Asya imajı sarsılıyor.

Biden ülkesindeki seçimleri ve Ukrayna savaşındaki yetersizliğini de düşünerek, İsrail'e destek verdi ve Orta Doğu'da sınırların İsrail lehine değişebileceği mesajını verdi.

Bölge üzerine kafa yoranların çok boyutlu düşünmesi gerektiği bir dönemdeyiz.

Cidde'de İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısında Türk Dışişleri Bakanı H. Fidan'ın garantörlük önerisi belki daha da genişletilebilir. Ankara, Riyad, Abu Dabi, Kahire hattının çok çalışması lazım.