7 Ekim'den bu yana yaþananlar film þeridi gibi gözümüzün önünden akýyor.
Sivillerin ve özellikle çocuklarýn görüntüleri dünyanýn gündeminden düþmüyor.
Bölgedeki askeri yýðýnaklar ise olaðanüstü boyuta ulaþmýþ görünüyor.
ABD'nin Merkez (CENTCOM) ve Avrupa Komutanlýklarýnýn (EUCOM) yaptýðý yýðýnak, Ýsrail-Filistin çatýþmasýnýn çok çok üzerinde bir hazýrlýðý ortaya koyuyor. Bölgedeki mevcut üslerin yaný sýra, hava ve deniz birliklerinin bölgeye intikali askeri uzmanlarda þaþkýnlýk yaratýyor. Gürsel Tokmakoðlu'nun Politik Gündem'deki analizi aðýrlýk merkezinin Orta Doðu'daki detaylarýný veriyor. ( https://politikmerkez.com/konular/guvenlik/gordion-dugumu/ )
Suudi Arabistan için ARAMCO tesislerinin bombalanmasý ve daha sonra Yemen'deki Husilerle yaþadýklarý gerilim güvenlik kaygýlarýnýn sebepleriydi.
Çin'in bölgedeki gerilim atmosferinde Tahran-Riyad arasýnda kurmaya çalýþtýðý köprü bu denli zayýf mýydý? Bu soruya belki yakýn zamanda cevap bulamayacaðýz.
ABD eðer Ýran'ý caydýrmak için bu hazýrlýklarý yapýyorsa, bölgede birçok üssü bu amaca hizmet ediyor. Suudi Arabistan, Katar, BAE, Bahreyn, Umman, Kuveyt, Ürdün ve Irak'taki varlýðý zaten bölgeye bakýþýnýn göstergesi. Ancak ilave yýðýnaklar caydýrmaktan ziyade bir saldýrý planýný anýmsatarak bölgeyi tedirgin ediyor.
Son yýllarda Körfez ülkelerinde otonomi arayýþý vardý. ABD'nin, Afganistan'dan çýkýþý ile birlikte farklý dengeleri gözeten bir anlayýþ hakimdi. Kimi gözlemcilerin analizlerinden Körfez baþkentlerinin Orta Doðu için bir güvenlik þemsiyesi beklediklerini, bir anlamda Arap NATO'su istediklerini biliyoruz.
Erdoðan'ýn tavrý
Erdoðan'ýn parti grubundaki çýkýþý ise Filistin meselesini Türkiye'nin sahiplendiðini gösteriyor. Bir masa kurulacaksa Erdoðan bu masada Filistin'in garantörü olarak yer almak istiyor. Açýkça dile getirilmese de Ýran'ýn ve vekillerinin pozisyonuna karþý Türkiye bazý Arap baþkentlerinin desteðini alýrsa bu plan mümkün olabilir.
NATO üyesi Türkiye'nin özerk tutumu Rusya ve Çin tarafýndan da desteklenebilir. Küresel gerilimde Orta Doðu'da yýðýnak yapmaya zemin bulan ABD ise Tel Aviv'le Körfez baþkentlerinin iliþkileri yumuþatmak zorunda. 2022'de kurulan Hint-Ýbrahim Ýttifaký eðer mevcutsa ve Erdoðan'ý duymazdan gelirse bölgede çok uzun sürecek çatýþmalar herkese zarar verecektir.
Olup bitenleri Netanyahu-Hamas çatýþmasýna indirgemek mümkün ancak daha etraflý bakýnca arkasýnda bir küresel kavgayý barýndýrýyor. Ýran-Körfez gerilimini besleyen sebeplerin ortadan kalkmasý için hem Ýsrail'de hem de Filistin'de aktörlerin dönüþümü zaruri hale geliyor.