Sen çalış edebiyatını zenginler yapsın

Dün milyonlarca çalışan gibi işe gitmek üzere yola koyulduğumda şöyle bir İstanbul gerçeğiyle yüzleştim; 17 günlük tam kapanma için giden gitmiş geriye bir biz kalmışız, çalışanlar olarak.. Bir anda kaç milyon kişinin gittiğini biliyoruz.. Hem çıkış gişelerinde hem de otogar ve havalimanında kayıtları var..

Şimdi milyonlarca kişi gittiğine göre İstanbul'un boşalmış olması gerekmez mi?.. Hani 9 gün bayram tatillerinde öyle olmuyor mu?.. E bu 'boşalmış' İstanbul'da kalanların da kısıtlama nedeniyle evlerinde olması beklenmez mi?. E değildi.. Değildik.. Neden?.. Çünkü çalışıyoruz kardeşim.. 9 Gün tatilde önemli ölçüde herkes tatil.. Oysa şimdi öyle değil. İş var güç var.. Evet kısıtlamanın doğrudan etkilediği kapalı olan esnaf ya da uzaktan çalışmaya geçmiş şirketler için durum farklı olabilir fakat emekçi kesim çalışmaya devam ediyor.. Söz konusu kısıtlamayı vesile kılarak kendine tatil çıkaranlar başka.. Gerçek emekçiler çalışıyor.. Daha birkaç yıl önce Recep Tayyip Erdoğan tarafından resmi tatil ilan edilene kadar 1 Mayıs işçi ve Emekçi bayramı olan bu günde de çalışmaya devam ediyordu insanlar.. Emeğini nasır tutmuş ellerin sahipleri verirken edebiyatı Bodrum'daki barlarda scotch eşliğinde yapılıyordu.. Şimdi barlar kapalı olduğu için mecburen kendi milyonluk villalarında barbekü başında yapacaklar devrimi.. "Azizim" diyecekler, "..1.100 lira da bayram ikramiyesi mi olurmuş?.." diyecekler.. Buradan hükümete vurmaya çalışacaklar.. Oysa çalışanlarını yüzüstü bırakıp geldiler Bodrum'a.. Kendi biliyor, şirketinde uzun çalıştırdığı halde kısa çalışma ödeneği verdiğini.. Biliyor, bilmiyor mu kaç kişiyi fırsat bu fırsat diyerek ücretsiz izne çıkardığını.. Hükümet izin verse kovacak da kovamıyor. Elindeki bütün imkanları kullanarak ancak bu kadar eziyet edebiliyor çalışanına.. Dostlar alış-verişte görsün diye, koli koli yardım dağıttırıyor kamyonetin arkasında.. Üzerinde nal gibi yazıyor adı.. Versene çalışanlarına birer bayram ikramiyesi.. Devletin emeklilere verdiği kadar ver ya hu.. Onun yarısı kadar ver.. Bu akşam barbeküye attığın pirzolaya ödediğin kadar ver bir çalışanına ikramiye.. Biz fitre diyoruz ona.. Sen adına ne dersen de.. Al sana fırsat. Vicdanını rahatlatmak için ver..

***

Bak üç hafta boyunca hiç çalışman gerekmediği halde Bodrum'da milyonluk villan var.. Sen yaşa.. Sırtına bastığın emekçiler çalışmaya devam etsin.. Emekçiler çalışsın edebiyatını villasını denize doğru yürüten Yılmaz Özdil'ler, yatıyla koy koy gezen Fatih Portakal'lar falan yapsın.. 1 Mayıs İşçi Bayramınız Kutlu olsun..