Bu fotoğraf da ettiği yemin kadar gerçek

İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu, çukur terörüne şehit verdiğimiz aslan parçası Selçuk Paker'in evinde iftar yaptı önceki akşam.. Çorbasından bir kaşık aldıktan sonra da akşam namazı için sofradan ayrıldı.. Şehidimizin annesi, Selçuk'un odasına götürdü Soylu'yu.. Evlâdının namazını kıldığı seccadeyi serdi .. Soylu, o seccade üzerinde secdeye vardığında ise o metanet timsali şehit annesi ellerini açıp dua etti Allah'a..

Ve bu kareyi paylaştı dostlarına.. Altına da tüm samimiyetiyle şöyle yazdı; "....Akşam namazını şehidim Selçuk'umun en son namazını kıldığı seccadesinde eda etti. Bu da ayrı bir mutluluk ve gurur benim için.. Rabbim razı olsun inşallah, dualarımız onunla..." Siz ne hissettiniz bilmiyorum ama ben bu fotoğrafı karşıma aldım dakikalarca hareketsiz öylece baktım kaldım.. Neler geldi geçti aklımdan, gözümün önünden, bilemezsiniz.. Önce Soylu'yu gördüm o karede.. Tek bir silah arkadaşının bile kanını yerde bırakmamaya söz vermiş kararlı bir adam.. Süleyman Soylu.. Dişlerini sıkarak ettiği intikam yeminini hatırlıyorsunuz değil mi; "...Murat Karayılan'ı yakalayıp bin parçaya bölmezsek bu millet ve şehitlerimiz yüzümüze tükürsün..." demişti.. Bu yemin geldi gözümün önüne.. O Soylu adamı şehidimizin seccadesi üzerinde görünce dedim ki; "..işte dosta güven düşmana korku salan bir fotoğraf..."

**

Fotoğraf ve dolayısıyla Süleyman Soylu, tam da beklediğim gibi bir zevzek kesim tarafından hedefe konuldu hemen.. Bu güzel!.. Böylesi olaylar karşısında kimin nerede durduğunu daha iyi görüp pozisyon alabiliyoruz.. Bugün kim Soylu'nun, Selçuk şehidimin seccadesinde secdeye varmasını diline doluyorsa biz de tanımış oluyoruz kendilerini.. Hatırlayın.. PKK'ın şehir yapılanması HDP tarafından özerklik ilanlarıyla başlayan çukur ve barikat terörüne bu memlekette 793 kahraman polis ve askerimizi şehit verdik.. Selçuk da bunlardan biriydi. Tabuta Sığmayan şehit.. 2 aylık hamile eşini bırakıp koşa koşa yürüdü şehadete.. O alçaklığın kalleşliğin yaşandığı günlerde bugün Soylu'yu eleştirenler, "o barikatları kuran arkadaşlar"ı selamlıyorlardı.. Biz kimin kim olduğunu oradan biliriz...

**

Ayrıca bilen bilir. Bilmeyenler için de yeniden hatırlatmış olalım.. Süleyman Soylu şov yapmaz.. Ne yaşıyorsa gerçektir.. Organiktir.. Sahicidir.. Bir mesai arkadaşının tabutunu omzuna aldığı zaman döktüğü gözyaşları da gerçektir, ettiği intikam yemini de.. Kim bilir belki de Soylu'yu hedefe koymalarının asıl sebebi de budur..

**

Ve doğru bilinen yanlış.. "..ibadet de gizlidir, kabahat de..." sözü.. Nafile ibadetlerin gizlenmesi ya da gözden uzak yapılması, içine riya karışmasını önlemesi bakımından tercih edilebilir belki.. Ama farz ibadetleri gizli yapmamız emredilseydi misal camiye gitmek için yarışır mıydık hiç?.. Farz olan namaz, zekat gibi ibadetler açık olur ki, başkalarına da teşvik ve örnek olsun. Kim demişse "ibadet gizlidir" işte kusura bakmasınlar ama onun derdi başkadır.. Bizim için ibadet kadar ibadete imrendirmek/özendirmek de kıymetlidir.. ".. Süleyman Soylu'ya hayran bir çocuk bu fotoğraftan imrenip namaza başlasa ne kadar kıymetli olduğunu ancak anlarsınız.. Ya da ne olursa olsun anlamazsınız belki de..