Anayasa Mahkemesini neden tartışamıyoruz?

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Anayasa Mahkemesi ile ilgili çıkışı pek çok bakımdan çok önemli oldu. Hatırlayalım.. Anayasa Mahkemesi HDP hakkındaki kapatma davası iddianamesini, şekil yönünden inceleyip eksikleri olduğu gerekçesiyle iade etti.. Elbette bu yasal bir süreç. Ve İddianamenin iade edilmiş olması herhangi bir süreci de sekteye uğratmış değil.. Ama Sayın Bahçeli, geçmişteki örnekleri de göz önünde bulundurarak çıktı ve dedi ki; "...Yeter artık. Bu kadar da olmaz.. Anayasa Mahkemesi'nin kapatılması gerekiyor.."

***

Anayasa Mahkemesi kapatılır-kapatılmaz ben onu bilemem. Bildiğim şu ki, milletin iradesinin üzerinde bir irade yoktur. Ve her kim ki millet iradesini ipotek altına almaya kalkarsa günün sonunda bu işten zararlı çıkar.. Çıkmış birileri; "kapatamazsın" diyor.. Anayasa mahkemesini kapatamazsın!.. Nedenmiş Efendim?.. "..Bu Türkiye'nin ayarlarıyla oynamak demek"miş.. Bunu yazan da sorsan ömrü başörtüsüne özgürlük mücadelesiyle geçmiş biri.. Daha dün "ayarlarıyla oynanmamış" Türkiye'de o başörtüsüyle seni okula almıyorlardı, işe almıyorlardı.. Ancak evlere temizliğe layık buluyorlardı. Ayarları oynanmamış Türkiye'de TBMM'de haddi bildiriliyordu başörtülü milletvekillerinin. Ama şimdi milletvekilliği teklifi yapmıyorlar diye sitem mesajları atıyorsun Twitter'dan.. Allah razı olsun Recep Tayyip Erdoğan'dan da oynadı ayarlarıyla Türkiye'nin ve olması gereken standarda yaklaştırdı.. Şimdi de darbeciler eliyle tesis edilmiş vesayet kurumlar var sırada.

***

Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş gayesi çok açıktır.. Askeri rejim, 1960 kanlı darbesinden sonra bir daha herhangi bir siyasi iktidarın, milletin kendisine verdiği yürütme yetkisini kullanmasına izin vermedi.. Aralarında Anayasa Mahkemesi'nin de olduğu çeşitli vesayet organları ile sürekli olarak ipleri elinde bulundurmak istedi. Ama artık bitti.. Bugün "..Anayasa Mahkemesi kapatılamaz.." diyenler dün de "..Kenan Evren kurucu iradedir, yargılanamaz.." diyorlardı.. Bir sağdan bir soldan yargılandı.. Cenazesine ne Devlet Başkanı katıldı ne Genelkurmay başkanı.. Kimse unutmasın..

***

Bu arada... Anayasa Mahkemesi illa kapatılsın demiyorum. Hatta bence varlığını "insan hakları mahkemesi" disiplininde sürdürmeye devam etmeli.. Ama "kapatalım" dendiğinde de sanki egemenlik hakkımızı teslim ediyormuşuz gibi feryat edilmesini doğru bulmuyorum. Bir siyasetçi çıkar "kapatalım" der.. Diğer gücü yettiğince varlığını sürdürmesi gerektiğini savunur.. Bunlar sağlıklı tartışmalar.. Neden kategorik olarak reddedildiğini anlamıyorum..

***

TBMM'deki bütün partilere söylüyorum.. Gelin sivil siyaseti ve millet iradesini tahkim edecek bir adım atın.. Önce, bu son kullanma tarihi geçmiş Anayasayı kaldırıp çöp tenekesine bırakın.. Bunu bir parti, iki parti değil. El birliğiyle yapın.. Ama ondan da önce, TBMM'de bir mutabakat oluşturup memleketi bu köhnemiş vesayet organlarından kurtarın.. Sadece Anayasa Mahkemesi için demiyorum. Artık her şeyi tartışabildiğimiz normal bir döneme girelim. Bu çok zor değil..