Şeref aşısı gelse damar yolu bulamaz!

Beynin ziyneti zekadır. Nedense görgüsüzlükte, alçaklıkta şatafatı sevenler beyinlerini kullanma konusunda sadeliği tercih ediyor.

Kafalar tam takır, kuru bakır.

Naz aşığı, Gaz aşıyı, usandırdı.

Gaz, hani sodayla vücudu terk eden uçan tekme.

Çok açık söyleyeyim, virüsle söyleşi yapsam Chp’nin leş dili ve görgüsüzlüğüne karşı kendimi aşılatacağım” der.

Bunların çamur seviyesi aşıyı aşılatır o derece.

Aşı üzerinden milletin zihnine fazla dozda tezvirat zerk ediliyor görüyoruz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın aşı olması, halkın endişesini kırdı, güven verdi . Önce milletini düşünen bir liderin ne yapması gerektiğini bize o fotoğrafla gösterdi.

Gördük ki aşının hiçbir yan etkisi yok lakin yancılardaki etkisi çok.

Çizgi Filmine rağbet gösterilmeyen Öfkeli Şirin,

“ Bu ülkenin başı Erdoğan değil mi neden ilk o değil” sorusuyla içine oyun hamuru doldurulmuş bir yastık yüzünden ibaret olduğunu adeta haykırdı.

Raf ömrü tükenince nefretini, hırsını , ayağa düşmüşlüğünün garezini, neredeyse serum şişesinde gezdiren Öfkeli Şirin.

Kreş bebelerini bile utandıracak sorusuyla sadece çizgi film setindeki arkadaşları arasında gündem olmayı başarabildi.

Tabii.. Bir garip cisim daha vardı.

Hatırlarsınız belki , önce bunları paket halinde sattılar. Sonra bir süre beklediler. Bunları baharat takımı gibi dizdiler. Şunları yazarken cidden gülüyorum. Olaylar film setinde değil, çeyiz setinde geçiyor.

Sonra satılan vekil geri alındı.

Sanırım kafadaki deformasyon kullanım hatasından .

Dediğimiz vekil,

Önce aşı nerede diye ciyakladı, aşı gelince de “ Hepimize yetecek mi” diye hırladı. En son “ Davetiyeyle mi veriyorsunuz” da bıraktım . Sonra ne oldu bilmiyorum.

Kılcal damarlarda geziniyorlar ama terliksilerin kılcal damarlarında.

Ne denir ki “ Şeref ve onur aşısı gelse damar yolu bulamaz”..

Biliyorsunuz bunlar maskeli heykel yaparak virüsle mücadele ediyorlardı. Yakında “ O kadar heykel yaptık bir tanesini bile aşılamadınız” diyerek, sıyırmışlıklarını taçlandırabilirler.