Ve Kemal abi Miki Fare'ye ziyarete gider; Taksim'e heykelinin dikilmesini ister!!

Beyaz Saray'dan çıktıklarında Kılıçdaroğlu Kemal Bey heyecandan yerinden duramıyordu. "Boru mu be! Çocukluğumun bir numaralı kahramanı Miki Fare'yle tanışmaya gidiyoruz!!" diye mırıldanıyor, el çırpıyordu.

Biden'ın yardımcılarından biri Kemal Beyle Meral Hanım'ı, Başkan Yardımcılığı köşküne bitişik misafirhaneye götürdü.

"Efendim siz hazırlanın; birazdan gelirim, havaalanına oradan da doğru Hollywood'a gideriz!"

Meral Hanım o saat bir baş ağrısıyla mide bulantısı bahanesini öne sürerek affını rica etti. Oralarda rezil olmak istemiyordu. Türkiye'de bilmem ne kadar silahlı kamp var palavrasıyla yeterince rezil olmuştu zaten!

Meral Hanımın gelmemesi, Kılıçdaroğlu Kemal Bey'in işine gelmişti. Miki'yle, Meral Hanımsız resimler çektirip, seçim öncesi bunları medyaya dağıtacaktı. Kim bilir seçmen nasıl da etkilenecekti! "Kemal'le Miki Başbaşa!" manşetlerini görüyor gibiydi.

Uçak doğru Disney Stüdyoları'nın özel hava alanına indi, kalktıktan yedi saat sonra. Kemal Bey gözlüklerini çıkarıp, uzatılan ıslak havluyla yüzünü sildi. Yanında oturan yardımcısına döndü:

"Geldik mi?

"Geldik efendim."

Pencereden dışarı baktı. Kocaman bir Miki Fare heykeli, alanın girişinde duruyor, arabalar bacakları arasından geçerek içeri girebiliyordu.

"Vay be Miki'in heykeline bak?! Hımm..adamlar bi farenin bile heykelini dikmişler! Yahu...ben koca ana muhalefet partisi genel başkanıyım. Neden benim bir tane heykelim yok bizim memlekette?"

"Siz fare değilsiniz de ondan efendim...ya da bir çizgi film kahramanı!"

"Doğru ama....benim de bir heykelimi dikebiirler...Taksim Meydanına örneğin. Ya da Ankara'da Zafer Meydanı'na...ya da İzmir'de..o şeyin yerine...o köhne saatin yerine...iyisi ben dönünce bizim belediye başkanlarını çağırıp onlara talimat vereyim, benim heykelimi diksinler.."

Yardımcı tövbe Yarabbim gibilerden başını sallayarak, ardından yürüdü...

Uçağın merdivenlerinden inerken Kemal Bey, birden 1.90 boyunda bir Miki Fare gördü! Yanında da Miki'nin eşi, 1.70 boyunda Minnie duruyordu.

"Bu ne yahu? Filmlerde bu Miki bit kadardı!"

"Çizgi filmdi onlar efendim..."

Kılıçdaroğlu Kemal Bey uçağın merdivenlerinden aşağı iner inmez kendini Miki Fare'nin kolları arasında buldu. O saat gözlük bir yana uçtu, kravat bir yana. Ama bunlar Kemal Beyin umurunda değildi; çocukluk aşkına kavuşmuştu ya...

"Resimlerimizi çekiyorsun değil mi?"

"Evet efendim...çekiyorum çekiyorum!!"

"Bunları akşam Türkiye'ye yolla...bizim muhabir arkadaşlara..."

Yollayayım de yüzde 18'e düşmüş oyumuz düşsün yüzde ona!!!

"Ha bu arada İstanbul, Ankara,izmir belediye başkanlarına da haber iletsinler...heykelimi dikmek için çalışmalara başlasınlar.."

"Başüstüne..."

Bu arada Kemal Bey, memnun mesut, Miki'ciğinin elini tutmuş hoplaya zıplaya gidiyordu...