Zilletin cumhuriyet mitingleri geliyor…

Döviz kuru, faiz, enflasyon üzerinden hazýrlanan karanlýk senaryonun hedefi belli.

Türkiye, demokrasi dýþý yollarla seçime zorlanacak.

Birkaç tellaldan örnek vereyim.

Alman ajaný firari FETÖ'cü Can Dündar: "Þimdi beklenen, bu iktisadi krizin bir siyasi krize evrilmesi ve seçimi kaçýnýlmaz hale getirmesidir." ( 23 Kasým 2021)

"HDP Öcalan'ýn en büyük projesidir. Daha Apo'nun heykelini dikeceðiz" diyen terörist Selahattin Demirtaþ:

"Muhalefet partilerinin, yedi bölgede yedi ortak miting yaparak halkla birlikte derhal seçim istemelerinin önünde bir engel mi var? Bugün deðilse ne zaman?" (24 Kasým 2021, sabah 9.10)

AK Parti ve MHP'ye oy verenlere, "bunlar gayri millidir" diyen provokatör siyasetçi Kemal Kýlýçdaroðlu:

"Açýkça ifade ediyorum; (Erdoðan'ý) seçime zorlamak için, seçim yaptýrmak için elimden ne geliyorsa, ne gerekiyorsa yapacaðým..."

Türkiye'nin seçime nasýl gideceði belli.

Cumhurbaþkaný Erdoðan da, MHP lideri Bahçeli de ýsrarla vurguluyor. Seçim, zamanýnda 2023 Haziranýnda yapýlacak.

Bunun dýþýnda baþka olaðan bir yol yok.

Zillet ittifakýnýn ise beklemeye tahammülü yok. Çünkü beklerlerse, yine Erdoðan kazanacak.

2023'te kaybedeceklerine kesin inanýyorlar.

Seçime zorlamak, dýþarýdan müdahale ile olur. Dýþarýdan medet ummadan, yardým görmeden zorlamayý nasýl yapacaklar?

Bu zorlama, demokratik yollarý kastetmiyor.

Kýlýçdaroðlu, anti demokratik vasýtalardan söz ediyor; Kaos, kargaþa, sokaðýn karýþtýrýlmasý, mitingler, arkasýndan suikastlar...

Bu kaos/kargaþa karanlýðýnda muhalefetten tek ses duyulacak: "Türkiye yönetilemiyor, erken seçimden baþka çare yok..."

Bütün darbelerde, 27 Mayýs'ta, 12 Mart'ta, 12 Eylül'de, 28 Þubat'ta, 15 Temmuz hain FETÖ darbe giriþiminde; ABD, darbecilere hep bu nakaratý okuttu: Türkiye, yönetilemiyor...

7 Þubat 2012 MÝT krizinden itibaren, Gezi Olaylarý, 17/25 Aralýk yargý-emniyet darbe giriþimi, MÝT TIR'larýnýn durdurulmasý ihaneti, hendek/çukur isyaný, Kobani kalkýþmasý; bunlarýn hepsi Türkiye'nin yönetilemediðini göstermek içindi. Türkiye'yi dýþarýya jurnallemek de buna dâhildi.

Þimdi bir daha deniyorlar.

Darbeye meþruiyet kýlýfý giydirmenin tek yolu bu çünkü. "Türkiye kötü yönetiliyor, ülke battý periþan oldu. Kurtarýcýlara ihtiyaç var, o da CHP'nin zihniyetidir..."

Ýþaret fiþeðini sabah erken saatte Demirtaþ, Edirne cezaevinden attý. Akþama doðru Kýlýçdaroðlu; "Haydi Meydana diyorum. Ýlk mitingimiz Mersin'de" diye gürledi. 4 Aralýk'ta Mersin'deler...

ÝP, Denizli'den zaten baþladý.

Önümüzdeki günlerde, týpký 28 Þubat'a giden yoldaki Cumhuriyet mitingleri gibi meydanlarý harekete geçirecekler.

Milletimizin damarýna basarak yürüyecekler.

Duydunuz deðil mi; Saadet Partisi Genel baþkaný Temel Karamollaoðlu; "Ordunun bu kademesine gelmiþ insanlarýn bu þekilde cezalandýrýlmasýný, Türk ordusunun baþýndaki bu insanlarýn cezalandýrýlmasýný içime sindiremiyorum. 28 Þubat'la ilgili olarak söylüyorum bunu. Bizi rencide etti. Bu noktada, böyle bir tavrýn içindeyim ben..."

Ýnsan bunu söylerken utanýr be.

Rahmetli Erbakan'a Baþbakan iken o "komutanlardan" biri küfretti. Küfürden rencide olmadýn da, darbecilerin cezalandýrýlmasýndan mý rencide oldun?

Yuh artýk...

Devletin sinir uçlarýna da dokunuyorlar.

HDP Iðdýr 4. Olaðan Ýlçe Kongresi'nde HDP Aðrý vekili Habib Eksik,

"Kürtlerin topraðý Kürdistan'dýr, kimse deðiþtiremez." dedi.

PKK'nýn elebaþlarýndan Mustafa Karasu da Kýlýçdaroðlu'na sesleniyor: "Biz helalleþmeye hazýrýz ama kuru kuruya olmaz. Özerklik istiyoruz..."

Hazýrlýklarýný yapýyorlar.

15 Temmuz diriliþ ruhu da hazýr...