Yargı reformu konusunda iradede ısrar

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın arka arkaya açıkladığı iki paket var biliyorsunuz.. Yargı reform paketi ile insan hakları eylem planı.. Normal şartlar altında ülkede hayatın durması ve 2023'e Türkiye'yi taşıyacak bu yeni siyaset belgelerinin sabahlara kadar tartışılması gerekmez miydi?.. Yani gündelik tüketime dönük saçma kavgaları bir kenara bırakıp bu heyecan verici projeksiyona odaklanmamız gerekmiyor mu? Ben mi yanılıyorum acaba?..

***

Bakın önceki gün hukukçu Ebubekir Elmalı'nın yargı reform paketine ilişkin değerlendirmelerini dinledim.. Dinlerken de kısa kısa notlar aldım.. Çok önemli.. Mesleğin içinden biri olarak avukatların bu anlamdaki tespitlerini çok önemsiyorum..

Diyor ki Ebubekir Elmalı; "...Yargı Reformu için umutluyuz. Çünkü Erdoğan her hâl ve şartta bu talebi diri tutuyor..."

Yani, siyasi irade yargı reformunun hayata geçirilmesi ve uygulanabilmesi için irade ortaya koymuş durumda.. Elmalı'ya göre devletin irade koyması iki nedenle çok önemli; hem temel hak ve özgürlüklerin birey lehine genişletilmesinde hem de yapılan düzenlemelerin sahaya yansımasında..

***

Avukatların bundan sonraki beklentisi ise "iradede ısrar"... Yani temel siyaset belgesi olarak ilan ettiğiniz ve bunu hayata geçirecek yasal düzenlemeleri de yaptığınız bir uygulama, eğer birinci elden takip edilmezse bir anlamı yok.. İşte Erdoğan faktörü burada devreye giriyor.. Erdoğan siyasetini yakından izleyenler ne demek istediğimi anlayacaklar.. Dünyanın yükü omuzlarında bir liderden söz ediyoruz.. Bir taraftan BM kürsüsünde "Dünya beşten Büyüktür" diye haykıran, Doğu Akdeniz'de, Ege'de menfaatlerimizi savunan bir lider var ortada.. Bir taraftan da vatandaş CHP'li ilçe belediyelerinin toplamadığı çöpleri de ona şikayet ediyor.. Milletiyle bu kadar güçlü bir bağ kurmuş olan liderin ortaya koyacağı irade kuşkusuz sonuç alıcı olacaktır..

HER KONUDA KONUŞAN HDP 'ANDIMIZ' KONUSUNDA NEDEN SESSİZ?

Danıştay idari dava dairelerinden 'Andımız'ın kaldırılması ile ilgili verilen iptal kararına durdurma çıktı.. Yani Andımız hem hukuken hem de fiilen artık kaldırıldı. Elbette herkesin bu karar karşısında iyi/kötü bir duruşu var. Söyleyeceği bir söz var.. İlk günden itibaren CHP sözcüleri karar verip veriştiriyor. Böylesi bir kararın 'kabul edilemez' olduğunu söylüyor.. Üstelik benim bildiğim bunu ilk kez bugün de söylemiyorlar. 2013'te ilk karar çıktığında da benzer bir tavır ortaya koymuşlardı.. 2018'de karar durdurulduğunda da istikrarlı bir biçimde savunmaya devam etmişlerdi.. Yani CHP bu siyasetinde son derece tutarlı bir duruş sergiliyor.. Peki ortağı HDP neden sessiz?.. Sessiz derken, Andımız konusundaki görüşünü biliyoruz zaten. Bilmediğimiz şu; yerel seçimlerde Ankara, İstanbul, ilçeler ve pek çok yeri kendi oylarıyla kazandırdıklarını söylemiyorlar mıydı?.. Peki, bu konuda baskın ortakları ortalığı yangın yerine çevirirken çıkıp onlara bir şey demeyecekler mi?.. Belki de 2023'e kadar bekleme kararı aldılar, kim bilir?..