Anayasa Mahkemesi HDP Hakkýndaki kapatma davasýnda, þekil yönünde ilk incelemesini yaptý ve eksiklerin giderilmesi amacýyla iddianameyi Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna iade eti. Birkaç maddede bu durumun analizini yapalým;
1) Bu hiç kimse için zafer ya da hezimet deðil, tamamen teknik bir meseledir
2) Ýddianameyi iade etmiþ olmasý davanýn bittiðini göstermeyeceði gibi kabul edip yargýlamaya baþlasaydý da bu durum, suçlayýcýnýn istediði cezalarý vereceði anlamýna da gelmezdi..
3) Anayasa Mahkemesi iddianameyi kabul edip davayý açabilir, eksikliklerin giderilmesi için Yargýtay Baþsavcýlýðý'ndan yazýyla talepte de bulunabilirdi. Muhtemelen toplam süre bakýmýnda bir farklýlýk olmayacak
4) Raportörün 'eksiklik' olarak altýný çizdiði hususlar basit teknik hatalar (bazý unvanlarýn yanlýþ yazýlmýþ olmasý suçlananlardan birinin bu sürede vefat etmiþ olmasý vb..) Dolayýsýyla çok kýsa sürede giderilerek (muhtemelen de giderilmiþtir) dava kaldýðý yerden devam edecek..
Bu iade pek çok bakýmdan çok isabetli oldu. Öncelikle basit teknik hatalar bile olsa þekil þartlarý bakýmýndan hiçbir kusurun olmadýðý bir davanýn ilerlemesi kafalarda soru iþaretleri oluþmasýnýn önüne geçecektir. Ayrýca bu zaman zarfýnda HDP ve onunla birlikte hareket eden CHP politik pozisyonlarýný güncelleyecek zaman bulabilecekler.. Misal bir bakmýþsýnýz, HDP çýkmýþ ve þöyle bir açýklama yapmýþ; "... evet arkadaþ. Bu parti, Abdullah Öcalan'ýn projesiydi.. Evet bazen Öcalan bazen de terör örgütünü yöneten kadrolar, bizi kullandýlar. Ama artýk biz de yorulduk. Bundan böyle PKK terör örgütüyle anýlmak istemiyoruz. Siyaset yapmak istiyoruz. Bize bu alaný kapatmayýn..." Der mi HDP?.. Demez elbette.. Diyemez yani.. Fakat, bu kadar net söylemese de bunu biraz hissettirse, memleket o kadar rahatlayacak ki.. Ama dedim ya.. Yapamaz.. Sahipleri müsaade etmez. Onlar PKK terör örgütünün kölesi olmuþ durumdalar. Asla baþ kaldýramaz, isyan bayraðý çekemezler..
O halde CHP keþke pozisyonunu güncellese.. Bundan sonra HDP ile isminin anýlmasýný kategorik olarak reddetse. Ve "..terör örgütlerinin insan kaynaklarý ofisine dönmüþ olan bu hareketi, sivil bir siyasi parti olarak görmüyor, ittifak etmiyoruz..." dese.. O da diyemez. Diyemiyor iþte. Bakýn sözcüleri nasýrlarýna basýlmýþçasýna HDP propagandasý yapýyor, katý Kemalist ulusalcý kadrolar, bu emperyalizm uþaklýðýna kulaklarýný týkýyor.. Yapamýyorlar.
HDP'li yöneticiler diyor ki; bu dava bir hukuk davasý deðil, siyasi davaymýþ.. E doðru.. Bu bir suçlama, itham ya da iddia deðil.. Böylesi davalarýn genel ruhunu ifade eden apaçýk bir tespittir bu.. Elbette suçlamalar somut olaylar bakýmýnda ceza davasýnýn konusu olabilir. Yani arabasýnda PKK'ya silah taþýyan ya da PKK adýna milleti tehdit eden, teröristlerin cenazelerine gidip intikam yeminleri eden HDP'liler bakýmýndan durum böyle.. Fakat arkadaþ, bazý konular var ki, aslýnda apaçýk bir ulusal güvenlik meselesi. Buna raðmen esas itibariyle suç gibi görünmüyor.. Þimdi misal sýnýr dýþýnda Türk askerinin operasyon yapmasýna izin veren yetki tezkeresine, bir partinin 'hayýr' deme hakký var mý? Teknik olarak var.. Ancak.. Kusura bakmayýn da, terörle mücadelede kahraman vatan evlatlarýný þehit verdiðimiz bir dönemde, sýnýr dýþý operasyon tezkeresine 'ret' oyu veren bir partinin, göz göre göre Gazi Meclis'in içinde olmasý kabul edilemez kardeþim.. Evet demokrasilerde parti kapatmalara ilkesel olarak karþýyýz.. Fakat; vatan, millet, memleket, bayrak ve ezan söz konusu olduðunda, bu deðerlerimizin geçiþ üstünlüðü olduðu unutulmamalý..