Fahrettin Altun yaklaþmakta olan tehdidi nasýl farketti?

Emekli Amiraller tarafýndan kaleme alýnan 'Darbe Bildirisi' için, çok çeþitli yorumlar okuyoruz.. Elbette gerek kaleme alanlar gerekse destekleyenler açýsýndan bu tablo tartýþýlacaktýr. Ama þu bir gerçek ki, artýk siyasi tarihimizde boþa çýkarýlmýþ bir 4 NÝSAN DARBE BÝLDÝRÝSÝ vardýr. Kimse bu sorumluluktan kaçamaz.. Deðerli dostlar, bugün; bu ayar vermeye kalkan, parmak sallayan hadsiz bildiri yayýnlanana kadar taþlar tek tek nasýl döþenmiþ, onu anlatacaðým size..

Evvela adýný net bir biçimde koyalým.. Bu bildiri apaçýk ve tartýþmasýz bir 'DARBE BÝLDÝRÝSÝ'dir.. Bakmayýn bu devlet, Týpký 27 Nisan gibi, kaðýttan uçak yapýp geldiði yere yolladý. Fakat bu, söz konusu denemenin amacýný ve hedefini ortadan kaldýrmaz .. Ýletiþim Baþkaný

Prof.Dr. Fahrettin Altun, cunta heveslileri daha bildiriyi servis etmeye kalktýklarý anda, Türkiye Cumhuriyeti devleti adýna net ve keskin bir duruþla, bildiri sahiplerine gereken cevabý verdi.. 4 Nisan denemesini berhava eden, iþte Fahrettin Altun'un bu, tartýþmaya yer býrakmayacak netlikteki açýk karþý duruþudur.. Çünkü Altun, o geceye gelene kadarki süreci dikkatle ve gözünü bir an bile kýrpmadan takip ediyordu. Biliyorum çünkü ben de Altun'u saniye saniye izliyordum.. Fahrettin Altun, yelken direklerinden yaklaþmakta olan gemiyi tespit etmiþti bile.. Gelin o yelken direkleri nelermiþ, biraz daha yakýndan bakalým.. Þimdi hatýrlatýnca siz de fark edeceksiniz..

Önce bir irtica yönergesi dolaþýma sokuldu.. Harp Okullarý ile Astsubay Yüksekokullarý'na giriþ þartlarý arasýnda bulunan "irticai ve bölücü görüþleri benimsememiþ veya bu faaliyetlere karýþmamýþ olmak" hükmünün kaldýrýldýðý iddia edildi.. Bu düzenleme, 'artýk orduda irtica serbest býrakýldý' diye servis edildi.. Ayný günlerde de sarýklý Amiral fotoðrafý dolaþýma sokuldu.. Söz konusu fotoðraftaki kiþi sahiden Peygamberimiz'in sünnetini yerine getirmeye çalýþan bir samimi müslüman mý yoksa oluþturulmaya çalýþýlan bu iklim için seçilmiþ bir figür mü bilmiyorum.. Bu þerhi þundan düþtüm.. 28 Þubat'a giden yolda da bazý samimi Müslümanlar, servis operasyonu bir takým saçma sapan tiplere saflýklarýndan sahip çýkýyordu.. 28 þubat o nedenle biraz da karýþýktýr.. Gerçekten 'Alim' zannedip þarlatanlara sahip çýkan büyüklerimiz oldu.. Sonra anlaþýldý neyin ne olduðu.. Dolayýsýyla böyle operasyonlar karþýsýnda artýk daha temkinliyiz.. Durup dururken, hiç gündemi yokken hilafet isteyenleri, laiklik karþýtý konuþmalar yapanlarý, baþýnda sarýkla kameralara poz verenleri falan görünce önce biraz frene basmamýz bundandýr.. "Acaba" diyoruz çünkü ayný yerden iki defa ýsýrýlmaktan çekiniyoruz.. Ýrtica yönergesi ve peþinden servis edilen sarýklý Amiral fotoðrafýyla sinir uçlarýmýza dokunduktan sonra bu defa Askeri kurs yönergesinden Atatürk'ün isminin çýkarýldýðýný yazdýlar.. Elbette bu da apaçýk yalandý.. Üstüne Kültür ve Turizm Bakanlýðý'nýn taþra teþkilatlarýndaki müzik ve dans topluluklarý için aldýðý "Türk" ismini kaldýrdýðý haberini de eklediler.. "... O yalan peki bu da mý yalan?!.." diyerek yaygara yaptýlar.. "Neler oluyor arkadaþ" diyene kadar Habertürk'te TBMM Baþkaný'na kurulan tuzak.. Montreux Tuzaðý.. Önce emekli büyükelçilere peþinden amirallere yazdýrýlan bildiriler.. Ve elbette devletimiz bu tertibi fark etmiþ, adým adým takip ediyordu.. O yüzden gece yarýsý bildirisine Fahrettin Altun derhal ve tartýþmaya yer býrakmaksýzýn tepki gösterdi.. Bunu deneyeceklerdi ve denediler.. Hem de liderin (týpký 15 Temmuz'da olduðu gibi) Marmaris'te olduðu bir geceyi seçtiler..

Deðerli dostlar, bu millet darbecileri artýk biliyor. Kimlerin hangi þartlarý görünce neye heveslendiðini görüyor.. Asýl sýnavý verecek olanlar seçilmiþ siyasiler.. AK Parti, MHP ve ÝYÝ Parti bu sýnavý baþarýyla verdi.. CHP ise bir kez daha darbecilerin yanýnda, "bize de ekmek çýkar mý?" kaygýsýyla pozisyon almaktan çekinmedi.. Þaþýrtmadý yani.. Oysa bilmesi gerekir ki, bu bildiriye ya da böylesi demokrasi dýþý denemelere sahip çýkarak CHP, kendi aslýný inkar ediyor.. Kendi yasama yetkisini kendi elleriyle vesayet kurumlarýna teslim etmenin yolunu arýyor.. En tehlikeli olan da bu deðil mi?..