Enver Aysever'in, yazar atölyeleri projesiyle pek çok CHP'li belediyeden hatýrý sayýlýr paralar aldýðýnýn ortaya çýkmasýyla birlikte medyada, 'etik' tartýþmasý yeniden alevlendi.. Hatta bunun için düðmeye de bizzat Enver Aysever bastý.. "Herkes çýksýn ne kadar para kazandýðýný ilan etsin, malýný mülkünü açýklasýn" dedi..
Takip edenler bilecektir. Söz konusu çaðrýyý ben de defalarca yaptým.. Herkes karnýndan konuþurken "gelin maaþlarý deðiþelim" diye yazdým.. Yalýlarda, villalarda, konaklarda milyonluk yaþam sürenler, bir anda sessizliðe gömüldü...
Enver Aysever'in "gelin maaþlarýmýzý, mal varlýklarýmýzý açýklayalým" diyerek yapmak istediði þeyi anlýyorum.. Bazý çevrelere apaçýk, "beni yalnýz býrakmayýn yoksa çarþýyý karýþtýrýrým" mesajý veriyor.. Bence karýþtýrsýn da artýk. Gazeteden ödenen maaþlarla kurulamayacak hayatlar süren meslektaþlarýmýz var.. Sahiden ben de merak ediyorum, nasýl oluyor bu iþ" diye.. Ama baþtan söyleyeyim.. Ýlk yan çizecek olan CHP medyasýdýr.. Villasý denize doðru yürüyen Yýlmaz Özdil de istemez, Levent'te 30 milyonluk villada oturan Soner Yalçýn da istemez... Yatýna "Anchorman" diye isim veren Portakal da istemez, sadece tazminatýyla televizyon kuracak parayý bulduðuna inandýðýmýz Tuncay Özkan da.. Hele Doðan-Uzan kavgasý sýrasýnda maaþýna ek olarak 1 buçuk milyon dolar "baþarý primi" alan Emin Çölaþan, hiç istemez..
Daha önce de yazdým, bizim meslekteki herkesin izlemesi gereken bir belgesel var.. Persona Non Grata... Tulûhan Tekelioðlu'nun.. Aslýnda yapým amacý basýn özgürlüðü. Fakat bir izleyin bakýn ne göreceksiniz.. 24 saat gariban edebiyatý yapan solcu gazetecilerin yaþadýðý lüks hayatý, istemese de öyle güzel göstermiþ ki Tulûhan Tekelioðlu.. Can Dündar'la baþlýyor.. Paha biçilemez evinden lüks aracýyla Çaðlayan'a gidiyor.. Ardýndan yemyeþil aðaçlarýn ortasýndan 'Derya Sazak'ýn Beykoz Konaklarý'ndaki villasýna dönüyor kamera .. Sonra Bekir Coþkun'un Cunda Adasý'nda deniz kýyýsýndaki muazzam evi..
Aaaah.. Ah.. Enver Aysever de çok çok iyi biliyor aslýnda bu filmlerin nasýl döndüðünü. Ondan diyor, "hadi açýklayalým mý her þeyi" diye.. Açýklayamaz kimse.. Biliyor Enver de... Kimi diyecek ki, "ben gazeteciliðimin yaný sýra kitap da yazýyorum o yüzden villam var.." Kimi diyecek ki "..ben ayný zamanda belgesel de çekiyorum, o yüzden 4x4'e biniyorum.."... Hatta Enver Aysever'in kendisi bile.. Daha kendi teklifinin dumaný üstündeyken ne dedi; "...ben tiyatro yapýyorum, turne turne festivallere katýlýyorum..." demedi mi?.. Boþ konuþmalar yani bunlar..
Hanginiz en günahsýzsa ilk taþý o atsýn.. Gazeteciliðini kullanarak haksýz kazanç elde ettiðini bildiðimiz kim varsa hepsi Enver'i taþlamak için sýraya girdi.. Ya hu adamýn kurduðu çark sahiden berbat, bu doðru.. Neden berbat biliyor musunuz?.. Ayda 8 bin lira havadan maaþ aldýðý Mudanya Belediyesi'nde bir yolsuzluk olsa, hakkýnda yazý yazabilir mi?.. Bu kadar basit.. Peki siz ne kadar sadýksýnýz kaleminize?... Misal þunu derse biri anlarým; "ben ideolojik olarak zaten bir kavganýn tarafýyým, gözümün önünde çalsalar yine de yazmam".. O zaman baþka.. Ama eðer dert etikse o zaman iðneyi kendimize, çuvaldýzý Enver'e batýracaðýz..