İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, Kadınlar günü mesajıyla başlayan tartışma sürüyor.. Hatırlayın.. İmamoğlu hem Meral Akşener'i hem de Pervin Buldan'ı etiketleyerek kutlama mesajı yayınlamıştı. Mesaja İYİ Parti içinden beklenen bazı isimlerden tepkiler gelmişti. Bu tepkiler kuşkusuz tabandaki milliyetçi kanadın yüreğini soğutmaya yetmedi.. Daha net bir karşı duruş bekledi İYİ Parti seçmeni..
Aslında Bu twit üzerine yapılan tartışma da yersiz.. Çok daha güncel iki mesele var masada.. Dokunulmazlıklar var HDP'nin kapatılması yönündeki çağrılar.. Ne zaman bu iki konuda mikrofon uzatılsa Meral Hanım'a, teknik bilgi verip geçiştirmeyi tercih ediyor.. Dokunulmazlıklar ile ilgili 'içeriğine bakacağız, bağlayıcı grup kararı alamıyoruz' falan diyor, HDP'nin kapatılması ile ilgili de Yargıtay sürecine işaret ediyor.. Ya hu onları zaten ekran ekran dolaşan hukukçular, siyaset bilimciler falan uzun uzun anlatıyor zaten.. Bir hareketin başındaki isim olarak, kitleleri peşinden sürüklemek üzere yola çıkmış bir lider olarak tavrınız nedir? Bakışınız nedir, onu açıklar mısınız?.. HDP Kapatılmalı mı kapatılmamalı mı?.. Mevcut politik aktörlerine siyaset yasağı getirilmeli mi getirilmemeli mi?.. 28 HDP'li vekilin vekillikleri düşürülmeli mi düşürülmemeli mi?.. Siz bırakın teknik hukuki süreci falan.. Net bir biçimde bu konuda bir tavrınız var mı yok mu?..
Eğer ittifak ortaklarını incitmemek adına net bir duruş ortaya koyamıyorsa hatırlatalım.. HDP'li Fatma Kurtulan, meclis kürsüsünden açık açık ne dedi? "....İYİ Parti, size söylüyorum, şu an koltuklarınızda HDP'nin oylarıyla oturuyorsunuz..." demedi mi?. Yani ne kadar nazik davranmaya çalışırsanız çalışın, HDP'nin durduğu yer burası.. Siz şimdi çıkıp elinizin tersiyle, "hadi ordan" diyebiliyor musunuz?.. Size, "..oturduğunuz koltukları bize borçlusunuz.." diyor HDP.. Bugün o koltuklarda oturan İYİ Partili vekiller aslanlar gibi çıkıp, "oturmuyorum o zaman, istifa ediyorum.." diyor mu?.. Yoksa Lütfü Türkkan'ın falan "böyle bir twite ne gerek vardı" türü çekingen açıklamalarının bir karşılığı yok..
Bu arada Ekrem İmamoğlu'nun İYİ Partililer tarafından suçlanmasına da bir anlam verebilmiş değilim.. Muhtemelen Sayın İmamoğlu da anlam verememiştir.. Zira CHP'li Barış Yarkadaş, yerel seçimlerin artı kaç HDP oyuyla kazanıldığını Habertürk'te katıldığı bir yayında küsuratlı rakamlarla açıkladı, değil mi?.. E Meral Akşener de , "bizim adayımız İmamoğlu'dur" deyip oy istedi seçim otobüsünden.. O halde bu neyin telaşı şimdi?.. Sayın İmamoğlu için, o dönem HDP'nin başında bulunan Sezai Temelli açık açık, "bizim oylarımızla seçildiğini sakın unutma" demedi mi?.. Bir cevap verdi mi İmamoğlu Temelli'ye?.. Size açık söyleyeyim, bu son tartışmalarda en dürüst davranan isimdir İmamoğlu. Bu kadar tepkiye de şaşkınlıkla bakmasının sebebi bu..
Son değerlendirme de Sayın Akşener ve ekibinden bir üçüncü yol bekleyenler için gelsin.. Deniyor ki, 2023'e doğru İYİ Parti'de HDP sıkıntısı gaz sancısına dönüşecek ve yollar ayrılacak.. Sonra? İçinde HDP'nin olmadığı ama AK Parti'nin de olmadığı bir üçüncü yol tesis edilecek.. Yeni bir ittifak doğacak yani.. Bu konjonktürel geçiştirme tezine inanan varsa şu cevabı da versin isterim; Eğer Cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci tura kalırsa, Meral Akşener ve arkadaşları güçlerini hangi ittifakla birleştirecek?.. İçinde 'kategorik olarak reddettikleri' HDP'nin olduğu CHP'nin başını çektiği ittifakla mı yoksa HDP'siz Cumhur İttifakı ile mi?.. Bu sorunun cevabını bilen var mı?